Bayraktar yaptığı açıklamada, üretilen sebze ve meyvenin önemli kısmının tüketiciye varmadan israf nedeniyle kaybedildiğini belirterek şunları kaydetti:
“2020/2021 sezonunda tahıllarda, nihai tüketiciye varmadan 2.8 milyon tonluk kayıp meydana geldi. Arz açığımız bulunan ve bu nedenle net ithalatçı konumunda olduğumuz bu ürünlerde böyle bir kayıp lüksümüz olmamalıdır.
Ayrıca sebze grubunda meydana gelen 3.9 milyon ton, meyvede 1.8 milyon ton kayıp da fevkalade önemlidir. Son tüketiciye varmadan meydana gelen kayıpların üretime oranı ise buğdayda yüzde 8.3, arpada yüzde 8.4, mısırda yüzde 6.4, pirinçte yüzde 4.2’dir. Tüketimde yüzde 94.6 oranında dışa bağımlı olduğumuz soyada yüzde 23.5, yine net ithalatçı olduğumuz muzda yüzde 12 kayıp vardır. Kayıp, kuru sarımsakta yüzde 23.4, erikte yüzde 16.8’dir. Ürettiğimiz yaş çayın yüzde 17.7’sini, kuru soğanın yüzde 8.4’ünü, biberin yüzde 9.4’ünü, domatesin yüzde 15.9’unu, salatalığın yüzde 11.1’ini, karpuzun yüzde 5.3’ ünü, portakalın yüzde 8.3’ünü, elmanın yüzde 1.7’sini, üzümün yüzde 8.5’ini, Antep fıstığının yüzde 6’sını, bademin yüzde 3.9’unu cevizin yüzde 5.3’ünü, fındığın yüzde 1.4’ünü, kestanenin yüzde 8.7’sini kaybediyoruz.”
Gıda kaybının, önemli insani boyutu hariç, ekonomik durumuna dikkat çeken Bayraktar, “Türkiye’de yapılan araştırmalara göre, tarladan sofraya kadar yüzde 25 ile 30’larda olan gıda kaybı ve israfının insani boyutu bir yana, ekonomik boyutu da çok büyük rakamlara ulaşıyor. Bu oranlarla hesap edildiğinde 2020 yılı hane halkı gıda ve alkolsüz içecekler için yapılan harcama dikkate alındığında 176 milyar lira gıda kaybı ve israfı bulunuyor” ifadelerini kullandı.