SON 48 SAATTE RİYAD VE ŞAM’DAN GELEN 4 MOSKOVA’DAN GELEN 6 İSTİHBARAT RAPORU
Biri,
13 gün evvel Moskova’da
Öteki,
Son 48 saatte Riyad ve Şam’da çok değerli kimi gelişmeler oldu.
Yılın birinci “Çift hilalli” yani çok kıymetli istihbarat bilgileri bunlar…
Hepsi de Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Bu raporları tek tek aktarıyorum.
İLK İSTİHBARAT: 1 OCAK AKŞAMI RİYAD’A İNEN UÇAKTAN İNENLER
I Ocak 2025 sabahı…
İstanbul’da Galata köprüsü üzerinde büyük bir kalabalık, “Ayasofya-Emevi Camii-El Aksa” sloganları atarak yürürken, tıpkı günün akşamı Suudi Arabistan’ın başşehri Riyad’a bir uçak iniyor.
Uçakta Suriye’de idaresi ele geçiren HTŞ’nin Dışişleri Bakanı Esad El Şibani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra vardı.
aynı uçaktan üçüncü bir kişi daha iniyor.
Yeni rejimin “Muhabberat” yani istihbarat şefi Aras Çizgim.
Bu ismi bir kenara yazalım.
UÇAKTAN İNEN ÜÇÜNCÜ ŞAHSA DİKKAT ÇÜNKÜ
İLERDE YENİ REJİMİN EN KIYMETLİSİ OLACAK
Bir hatırlatma…
Devrilen BAAS rejiminin en güçlü insanlarından biri istihbarat kurumunun, yani Orta Doğu’da bilinen ismiyle “ Muhabberat’ın “başındaki insandı.
Öyle varsayım ediyorum ki geçen çarşamba akşamı Riyad’da uçaktan inen bu üçüncü kişi de önümüzdeki periyotta yeni rejimin en güçlü figürü hale gelecek.
ARKADA GÖRÜNEN KÜÇÜK ÖZEL
JET KİM TARAFINDAN VERİLDİ
Merak ettiğim mevzulardan biri şuydu.
Bu heyet Şam’dan Riyad’a nasıl gitti.
Çok araştırdım lakin bu mevzuda bir bilgi bulamadım.
Elimdeki tek bilgi, Suudi idaresinin bütün dünyaya verdiği Riyad Havalimanındaki karşılama merasiminde çekilen fotoğrafta geride çok küçük kısmı görülen bir uçaktı.
“Kokpit” sayfasının uzman müellifi Uğur Cebeci’ye sordum onda da bilgi yoktu.
Küçük bir özel jet üzere görünüyordu.
Acaba Suudi Arabistan göndermiş olabilir mi diye düşündüm lakin bilgi bulamadım.
Bildiğimiz ise şu:
Şam Havalimanı f8 Aralık gününden beri iç uçuşlara açık.
Suriye Hava Yolları’nın yerde çakılı kimi uçakları operasyonel hale getirildi.
İKINCI İSTİHBARAT: HTŞ
DİŞİŞLERİ BAKANIN BİRİNCİ KELAMI:
Riyad hava alanında piste dönelim.
Yeni Suriye Dışişleri Bakanı’nın daha pistteki birinci kelamı çok dikkat cazibeli:
“Bu Özgür Suriye’nin birinci dış ziyaretidir…”
X’ten yaptığı paylaşımda ise “Kardeş ülke Suudi Arabistan’la orijinal bir sayfa açıyoruz” dedi.
Düşündüm.
O “Özgür Suriye’ye” birinci ziyareti yapan kişi Türkiye Mİlli İstihbarat Teşkilatı’nın” Başkanı İbrahim Kalın’dı…
Ama “Özgür Suriye’nin birinci resmi dış ziyareti Suudi Arabistan’a yapılıyordu.
ÜÇÜNCÜ İSTİHBARAT: BİREBİR SAATLERDE
ŞAM’DA YENİ ÖNDER EL ŞARA NE DİYOR
Riyad pistinden Şam’a dönüyoruz.
HTŞ Dışişleri Bakanının uçağının Riyad’a indiği saatlerde Şam’dan da farklı bir açıklama geliyor..
Hem de Suriye’deki yeni idarenin başına geçen El Şara’nın kendi ağzından.
El Şara, Suudi “El Arabiya” kanalına verdiği demeçte motamot şunu söylüyor:
“ Şurasi kesin ki Suudi Arabistan Krallığı Suriye’nin geleceğinde büyük bir role sahip olacaktır.”
Böylece birinci resmi ziyaretini Suudi Arabistan’a yapan yeni Suriye rejimi, büyük iş birliği yapacağı birinci ülkenin de ismini veriyor.
DÖRDÜNCÜ İSTİHBARAT: SONRAKİ SABAH
ŞAM’A İNEN BİRİNCİ YARDIM UÇAĞI KİMİN
Onun çabucak ertesinde, yani dün de Şam Havaalanına büyük bir uçak iniyor.
Bu, Şam’a inen birinci yardım uçağıydı.
Bu uçak çok özel bir isim ismine uçmuştu Şam’a:
“Kral Salman İnsani Yardım Kuruluşu:..”
Uçakta tıbbi yardım materyali ve sığınma gereçleri bulunuyordu.
48 SAATTEKİ DÖRT İSTİHBARATIN
DEBRİEFİNGİ: İHVAN’IN SONU MU
Bu haberler çeşitli haber sitelerinde yer aldı.
Ne manaya geldiği konusunda pek yorum okumadık.
Ama geçmişe ilişkin bildiğimiz bir şey var.
Suudi Arabistan, öteki Körfez unsurları ve Mısır “İHVAN” (Müslüman Kardeşler) siyasi çizgisine düşman.
Bu kelamlardan anlıyoruz ki, Riyad, HTŞ’nin “İhvancı” bir çizgi izlemeyeceği konusunda garanti verdi.
Bu durumda İhvancı çizgiye yakın duran ve Türkiye’nin desteklediği SMO, yani “Suriye Ulusal Ordusu’nun” kavra ne olacaktır?
Bu ismi konmamış birinci muahedenin ismi konmamış birinci kaidesinin ne olduğunu da biz yazalım:
“Yeni Suriye’de İHVAN çizgisi dairenin içine sokulmayacak.
Eminim bu ismi konmamış mutabakat, BAE, Kuveyt, Mısır ve Tunus’ta da ili karşılanmıştır.
Çünkü bu yorum doğruysa, bir “siyasi islam” hareketi olarak İhvan’ın, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Mısır, Tunus ve Fillistin’den sonra Orta Doğu siyaset arenasından büsbütün yok oluşu manasına geliyordu.
Böylece orta Doğu’da Türk dış siyasetine en büyük istikameti veren bu motif de artık tesirini sıfırlıyordu.
VE ANKARA’DAN GELMEYEN İSTİHBARAT:
SIR OLARAK KALAN DERİN BİR SESSİZLİK
Bu anlattıklarımın hepsi 13 gün evvel Moskova’da ve 1 Ocak günü Şam ve Riyad’da oldu.
Bunların hepsini açık istihbarat kanallarından aktardım.
Bu 9 istihbarat açıkça yünü o rotaya koyuyor:
Yılın birinci gününde 24 saat içinde Orta Doğu’da yeni durumlar ortaya çıkmaya başladı.
Ancak bütün bunlar olup biterken bizim için hala derin bir sır olarak kalan bir şey var.
Türkiye’nin desteklediği “Suriye Ulusal Ordusu” ve başındakiler ne yapıyor, ne düşünüyor?
Onlar da kendilerini bu savaşın galibi olarak mı görüyor?
Yoksa mağlubu mu…
İhvancı kimliklerini bırakıp, 350 savaşçı ve 36 Toyota kamyonetle Şam’da rejimi deviren HTŞ’nin ‘silahını bırak orduya katıl “kampanyasına nitekim istekli olarak katılacaklar mı…
Yoksa hududumuzda mahalli bir polis gücü olarak mı hareket edecekler…
İKİNCİ YAZI
13 GÜN EVVEL MOSKOVA’DA GOSTINIY
DVOR’DAN GELEN 6 KRİTİK İSTİHBARAT
Geriye 13 gün önceye dönüyorum.
Asıl çarpıcı ve çok değerli istihbaratı artık aktarıyorum.
Tarih 19 Aralık 2024
Rusya Devlet Başkanı Putin, Moskova’daki “Gostinıy Dvor” isimli merkezde düzenlenen yıllık basın toplantısı ve “Doğrudan Hat” halindeki birleşik programda, Suriye’deki son gelişmeleri kıymetlendiriyor.
Bununla ilgili haberler kısa kısa Türk medyasında da yayınlandı.
Ama bakın artık ben o konuşmada söylenen bazı sözleri açık istihbarat bilgisi olarak alt alta yazdığımda gözleriniz fal taşı üzere açılarak neler öğreneceksiniz.
RUS İSTİHBARATI 1: HALEP’E GİREN 36 TOYOTA
KAMYON’DA YALNIZCA 350 SAVAŞÇI VARMIŞ
Esad’ın kaçışından sonra yazdığım birinci yazıda “HTŞ Şam’ı 36 Toyota kamyonla aldı” demiştim.
Rus istihbaratı Putin’e daha kesin sayı vermiş.
“Halep’e 350 muhalif savaşçı girdi, 30 bin hükümet askeri ve İran yanlısı birlikler ise savaşmadan geri çekildi, kendi durumlarını patlattı ve gitti. Misal durum tüm Suriye’de yaşandı. 4 bin İran yanlısı savaşçıyı Tahran’a götürdük. İran yanlısı kümelerin bir kısmı savaşmadan Lübnan’a, öbür kısmı da Irak’a gitti.””
Evet Yeni “Suriye Devrimi” denilen, kimilerinin “İkinci Arap Baharı” dediği tarihi olayın sayısal özeti buymuş…
Tabi dileceksiniz Castro da ihtilali başlatmak için Küba’ya içinde 67 savaşçı olan Granma teknesi ile gitmişti.
Öyleydi ancak, o gemiden Havana’ya demokrasi de gelmemişti.
RUS İSTİHBARATI 2: PUTİN’E GÖRE
ŞAM’DA ESAD’I KİMLER DEVİRDİ
Rusya Devlet Başkanı bütün dünyaya aynen şöyle diyor:
“Biz Suriye’ye 10 yıl evvel terörist kümelerini yok etmek için girdik. Genel olarak gayemize ulaştık. Esad rejimi birlikleriyle çatışan kümeler bile değişti. Avrupa ülkeleri ve ABD, bu kümelerle bağlantı kurmak istiyor. Şayet bu kümeler terör örgütleri ise neden bunu yapmak istiyorsunuz? Onlar değişti demek. Bu da amaçlara ulaşıldığı manasına geliyor.”
Yani şunu söylüyor:
“Hani hepimiz bu HTŞ’ye terörist diyorduk? Artık ne değişti?”
EN KIYMETLİ RUS İSTİHBARATI 3:
KÜRTLERE VERİLEN KELAM NEYDİ
İlginç bir nokta. Putin en uzun yanıtı Anadolu Ajansı’nın sorusuna veriyor.
Dikkatle okunduğunda burada çok değişik bilgiler ve Türkiye’ye çok değerli iletiler var.
“Türkiye’nin onlarca yıldır devam eden PKK ile ilgili sorunu var. Umarım bu durum daha da kötüleşmez. Fakat Avrupa’dan kimi siyasetçiler, görüşmelerimizde, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kürtlere bağımsız bir devlet vaat edildiğini ve bu vaadin yerine getirilmediğini söylediler.”
Putin açık açık şunu söylüyor:
“Dikkat edin, önümüzdeki periyot bu bölgede önünüze bir Kürt devleti kurulması konusu gelebilir.”
SÖzünü ettiği “Bazı siyasetçiler” kimlerdir bilmiyorum.
Ama Türk Dışişleri ve İstihbaratının bence öncelikli mevzularından biri bunların kim olduğunu öğrenmek olmalı.
RUS İSTİHBARATI 4: KEŞKE BU MESELEYİ
ESAD BAŞTAYKEN ÇÖZEBİLSEYDİK
“Bu problem Beşar Esad iş başındayken çözülmüş olması gerekirdi.Şimdi ise Suriye topraklarını denetim eden güçlerle bu sorunu çözmek gerekiyor. Türkiye’nin de kendi güvenliğini sağlaması lazım. Sıkıntılar çok olacak. Lakin biz memleketler arası hukuk ve egemenlikten yanayız. Bu Suriye için de geçerli.”
Bu kelamlar de açıklanmaya muhtaçlık gösteriyor.
Yani bundan bu türlü Suriye’deki durum Güvenlik Konseyi’ne geldiği taktirde, Rusya’dan Türkiye’nin pek güzeline gitmeyecek oylar gelebilir.
RUS İSTİHBARATI 5: TÜRKİYE’YE ÇOK
ANLAMLI: “İSRAİL YARARLI ” MESAJI
Putin her şeyi güya çok sıradanmış üzere anlatan bir başkan.
Ama İsrail’in Suriye’deki eylemleri ile ilgili sözleri bence çok dikkat cazip.
Birlikte okuyalım:
“Şurası kesin. Suriye’de en çok yarar sağlayan devlet İsrail.
İsrail’in yaptıklarına herkes farklı yaklaşım sergileyebilir.
Rusya, Suriye topraklardaki işgalin her türlüsünü kınıyor.
Anlaşılan İsrail de güvenlikle ilgili sıkıntıları çözüyor.”
BU ÜSTÜ ÖRTÜLÜ İKİ
CÜMLENİN MANASI ŞU
Burada Türkiye’ye üst örtülü iki çok değerli ileti var:
BİR: Rusya, Suriye’deki işgalin ‘her türlüsünü’ kınıyor.
Burada “Her türlüsü” sözünün Türkiye’nin Suriye’deki varlığını da kapsadığını söylemek için çok zeki olmak gerekmiyor.
İKI: “İsrail de ‘güvenlik “sorunlarını çözüyor”
Bunun altında da “siz PKK konusunda ‘Güvenliğimiz” diyorsunuz lakin İsrail de tıpkı şeyi kendi güvenliği için diyor”anlamının bulunduğu da herkesin bildiği bir sır.
ÇOK KIYMETLİ RUS İSTİHBARATI 6: GOLAN’DAKİ
SURİYELİLER İSRAİL’E KATILMAK İSTİYOR
Putin’in konuşmasında ir de bugüne kadar duymadığımız bir istihbarat var.
“İsrail, umuyoruz Suriye topraklarından çıkacaktır. Lakin şu anda ek asker gönderiyor ve orayı güçlendiriyor. Orada (Golan bölgesinde) birkaç bin asker var. İsrail oradan çıkmayacakmış üzere hareket ediyor. Bundan fazla oradaki mahallî (Arap) halk İsrail’e dahil olma talebinde bulundu. Bu da uzun vadeli bir sorun olacak.”
Yani bu da Suriye’nin bölünmüşlüğüne orijinal bir boyut daha katabilir.
Ayrıca Rusya’nın Akdeniz kapısındaki üslerini bırakmayacağını, onların etrafında daha seküler otonomsu bir halat usulü. Öğlesinin oluşabileceğini de unutmayalım.
Önce 13 gün evvel Rusya’dan,, sonra da son 48 saat içinde Riyad ve Şam’dan gelen istihbaratı alt alta yazdım.
Durum bu.
Evet, 1 Ocak günü Galata köprüsü üzerinde Ayasofya-Emevi Cami-El Aksa sloganları atılıyordu…
Ama bilelim ki Şam’da Emevi Caminin yakın etrafında olup biten olaylar, işin o denli pek kolay olmayacağını anlatıyor.
ŞAM’DA ESAD’IN SARAYININ YENİ
SAHİBİNDEN GELEN SEÇİM MESAJI
Tabi bu bilgilere bir de Şam’a doruktan bakan eski BAAS sarayının yeni sahibi El Şara’nın şu açıklamasını ekleyelim:
“Suriye’de seçim en erken 4 yıl sonra olur…”
O 4 yıl diyorsa size en az 5-6 yıl anlayın.
O sarayda oturan bir önder 6 yıl sonra özgür seçime giden bir demokrat mı olur…
Yoksa yeni bir Orta Doğu “BAAS Reis’i” mi…
İnşallah birincisi olur..
VE ŞAM’IN FAHRETTİN ALTUN’UNDAN
GELEN YENİYIL İLETİSİ: “SÖZ VERİYORUM”
Yazımı Şam’dan gelen son haberle bitiriyorum.
Haberi vermiyorum yalnızca Suudi Arabistan medyasından bir haber fotoğrafla aktarıyorum.
Çünkü yalnızca başlığı kâfi de artar bile.
Türkçesi söyle:
“Suriye’nin yeni iletişim bakanı basın özgürlüğü kelamı verdi…”
Yani Suriye’nin Fahrettin Altun’u bu türlü demiş.
Diyorum ya…
Burası Orta Doğu…
Büyük bir şaka…
Ne yazık ki, Enis Batur’un deyişiyle, “hiçbirimizin gülemediği bir latife artık…”
Odatv.com