Huawei MatePad 10.4 incelemesi

Huawei ekosistemindeki ürünlere hız kesmeden yenilerini katmaya devam ediyor. Tablet tarafını boş bırakmayan ve güçlü modelleriyle kullanıcıların karşısına çıkan Huawei, bu kez hem uygun fiyatı hem de sunduğu gelişmiş özelliklerle öne çıkan MatePad 10.4 ile dikkatleri üzerine çekti.

MatePad 10.4, önceki modellere göre önemli iyileştirmelerle geliyor. Modelin adından da anlayacağınız üzere 10.4 inç büyüklüğünde 2K FullView bir ekranımız var. Ekran gövde oranı yüzde 84 seviyelerinde, yani bu noktada özel bir iddiası yok. 2000×1200 piksel ekran çözünürlüğü sunulurken, bu ekran aynı zamanda 1300:1 kontrast oranı sağlıyor.

470 NIT parlaklık seviyesine ulaşması sayesinde arkadan ışığın geldiği durumlarda da sorun yaşamıyor ve ekrandaki içerikleri rahatça görebiliyoruz.

Diğer Huawei ürünlerinden de alışık olduğumuz üzere yeni MatePad’in ekranı da kullanıcıların göz sağlığına dikkat ediyor. Zararlı mavi ışık ve ekran titremeleri etkin bir şekilde azaltılırken, göz yorgunluğu gibi bir derdimiz de kalmıyor.

Cihazın ses performansını da beğendim. 4 hoparlörle gelen ve Huawei Histen 7.0 destekli Harman/Kardon ses çözümüyle donatılan yeni MatePad, daha güçlü ve net ses efektleri sunuyor, daha zengin ve canlı ses ayrıntılarını kulağımıza ulaştırıyor. Böylece film izlerken ya da müzik dinlerken tatmin edici bir performans ortaya koyuyor. 

Yeni MatePad, 7250 mAh kapasiteli bataryasıyla geliyor. Bu büyük batarya, sık sık şarj etme derdiyle bizi uğraştırmıyor, bir kez tam şarj ederek 13.5 saate kadar kesintisiz video izlememizi sağlıyor. Bu süre, elbette cihazda yüklü bir videoyu izlediğimizde geçerli. İnternet üzerinden video izlerken bu süre farklı olabilir.

Yeni MatePad, sadece yenilenen donanımıyla değil yenilenen ana sayfa tasarımıyla da öne çıkıyor. Üretkenliği artıran bu yeni tasarım sayesinde aradığımızı hem kolayca bulabiliyor hem de özellikle de Servis Widget’ıyla MatePad’i çok daha kullanışlı ve hızlı bir hale getirebiliyoruz. Servis Widget’ına ulaşmak için parmağımızla hafifçe herhangi bir uygulamanın üzerine dokunup yukarı kaydırıyoruz ve o noktadan sonra kartı masaüstüne sabitleyebiliyoruz. Böylece tek bir tıklama ile istediğimiz bilgiye hızlıca ulaşabiliyoruz.

Bunun dışında iki parmağımızla ekrana uygun şekilde dokunarak duvar kağıdı, araçlar yani Widget’lar, geçişler ve Başlangıç ekranı ayarlarına da ulaşabiliyoruz. Burada pek çok widget’a ulaşabiliyoruz ve ihtiyacımıza göre bu seçeneklerden faydalanabiliyoruz.

Gördüğünüz gibi MatePad 10.4 ile ekranı dilediğimiz gibi kişiselleştirebilmek mümkün.

Yeni tasarımda dikkat çeken Alt İstasyon denilen kısımda da sıkça kullandığımız uygulamalar ekrana geliyor. Böylece siz ayrıca müdahalede bulunmasanız da MatePad, son eriştiğiniz ve sıkça kullandığınız uygulamaları elinizin altına getiriyor.

Akıllı Çoklu Pencere özelliği de oldukça kullanışlı. Aynı anda birden fazla pencere açarak uygulamaları eş zamanlı olarak ekranda görebiliyoruz. Özellikle de iş ve eğitim odaklı geniş bir kitleye hitap eden yeni MatePad’de bunu görmek kesinlikle iyi.

Huawei’nin istediği sadece bir cihazı pazara sunmak değil, aynı zamanda o ürünleri bir ekosistemde buluşturmak ve kendi cihazlarının birbirleriyle etkileşimde kalmasını sağlamak. Bu açıdan Çoklu Ekran İşbirliği uzun bir süredir hayatımızda ve diğer Huawei cihazlarında olduğu gibi yeni MatePad’de de bu özellik bulunuyor. Kontrol Paneli altından ulaşabileceğiniz bu özellik ile telefon ve tableti birbiriyle eşleyip telefon ekranını tablete yansıtabiliyor ve telefonunuzu tablet üzerinden de kullanabiliyorsunuz.

MatePad 10.4’ü aynı zamanda bilgisayara da bağlayabiliyoruz. Huawei dizüstü bilgisayarınızla yeni MatePad üç farklı yolla birbirine bağlanabiliyor. Ayna Modu ile tablet ekranını bilgisayara yansıtabilirken, böylece çizim yaparken daha büyük bir ekranı kullanma şansı buluyorsunuz. Genişlet Modu ise bilgisayar ve tabletin ekranını birleştiriyor, genişletiyor. Bu da daha verimli bir çalışmaya olanak sağlıyor.

Huawei’nin boyundan büyük işler yapan M-Pencil’ını da bu tablette kullanabiliyoruz. Not alırken ya da çizim yaparken bize engel olmayan, aksine işimizi kolaylaştıran bir tasarıma sahip. Yeni altıgen tasarımı ile tutması kolay ve rahatça çalışabiliyorsunuz. 4096 basınç derecesi ve 2ms gecikme süresiyle öne çıkan yeni M-Pencil, çift tıklama özelliği ile de fırça ve silgi arasında geçiş yapmamızı kolaylaştırıyor.

MatePad 10.4, beraberinde özel bir klavye ile geliyor. Klavye ile bütünleştiğinde yanına mouse da eklediğinizde bir bilgisayara dönüşüyor. Klavye ergonomik bir tasarıma sahip ve ekranı istediğimiz açıdan kullanmamızı sağlıyor. Klavye, aynı zamanda taşıma kılıfı olarak da yeni MatePad’le bütünleşiyor.

Huawei Kirin 710A işlemciden gücünü alan yeni MatePad, 4 GB RAM ve 128 GB dahili hafızaya sahip. İstenirse microSD hafıza kartı desteği ile toplam hafıza 512 GB’a kadar yükseltilebiliyor.

MatePad 10.4’ün ön ve arka yüzünde kamera da bulunuyor. Görüntülü görüşme yapmak istediğimizde ön yüzdeki 8 MP çözünürlüğünde görüntü alan kamerayı kullanıyoruz. Görüntülü görüşmeden söz açılmışken şunu da söyleyeyim: Cihazın üzerinde yer alan üç mikrofon ve Huawei’nin geliştirdiği gürültü engelleme teknolojisi ile gürültü problemi yaşamadan sesimizi net bir şekilde karşı tarafa iletebiliyoruz. Geliştirilen özel algoritmalar insan sesiyle gürültüyü başarılı bir şekilde ayrıştırabildiğinden iletişimin kalitesi de artmış oluyor.

Arka yüzdeki 13 MP kamera ile de fotoğraf ya da video çekimi yapabilme şansımız var. Tablet kullanırken çok ihtiyaç duymasam da elimin altında olması iyi.

7.35 mm inceliğinde ve 450 gram ağırlığında olan MatePad 10.4, hem mobil yaşama ayak uydurabilecek çapta hafif ve ince, hem de özellikle de iş ya da eğitim amaçlı tercih edebileceğiniz, üretkenliği artıran çok yönlü bir tablet.

Detaylı bilgi için tıklayın.

İlandır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir