Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Şura Salonu’nda BM’nin 77’nci Genel Konseyi görüşmelerinde katıldı.
Erdoğan’ın şu sıralar iştirakçilere hitaben yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
“Toplantımızı dünyamızın birden fazla tehditle eş vakitli baş etmeye çalıştığı kritik bir periyotta yapıyoruz. Türkiye olarak salgın devrinde hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülkeye dayanak sağladık. yerli aşımızı tüm insanlığın hizmetine sunduk. İklim değişikliği çabasında Paris Muahedesi’ni geçen yıl onayladık. Net sıfır emisyon amacımızı ilan ettik.
Salgın nedeniyle darbe alan global iktisadın savaş nedeniyle yeni bir şok dalgasına maruz kaldığını görüyoruz. Enflasyon baskısı dünya çapında tüm ekonomileri aksi tarafta etkilemektedir. Güç arz güvenliğinin kıymetini de tekrar gündeme taşındı. Yaşanan süreç besin güvenliğini de riske attı. Dünya nüfusunun beşte birinin açlığın pençesinde olmasının izahı mümkün değildir. Dünya 2030’da sıfır açlık gayesinden uzaklaşmaya başladı. Bu karanlık tabloyu aydınlatmanın tek yolu dayanışma ve hakkaniyetli bir yaklaşımla güçlendirmektir.
Ortak gündemle harekete geçmemiz gereken bir periyoda girdik. Ukrayna’da 7. ayını dolduran ihtilafın birinci gününden bu yana savaşın kazananı olmayacağı fikriyle hareket ettik. Diyaloğun anahtar rolüne vurgu yapıyoruz. Tarafları evvel Antalya sonra İstanbul’da bir ortaya getirdik.
Sayın Genel Sekreter ile yürüttüğümüz uğraşlar sonucunda Ukrayna tahılının dünyaya ulaşmasını sağladık. tahıl koridoru mutabakatı BM’nin son yıllardaki en büyük başarılarından biridir. Sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle karşılıyoruz. İstanbul Mutabakatı müzakerelerin sonuç verdiğini göstermiştir. Birebir yaklaşım nükleer santral konusunda da sergilenebilir.
Her iki tarafa da krizden onurlu çıkış imkanı verecek diplomatik bir tahlili birlikte bulmamız gerekiyor. Tüm bu felaketler aktif çok taraflılığın BM’de vüct bulması için daha fazla efor gösterme sorumluluğumuzu hatırlatmıştır. Güvenlik Kurulu’nun hesap verebilir bir işleyişe kavuşması değerli bir dönüm noktası teşkil edecektir. Ortak görevimizi unutturmamak için dünya beşten büyüktür yaklaşımını her platformda çizmeye devam edeceğiz. Tüm üye ülkelerden dayanak beklediğimizi tabir etmek istiyorum.
Türkiye’nin dış siyasetteki vizyonu hep barış odaklı olmuştur.”