CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye’de bayanları ve aileyi koruyan İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalktığı 1 Temmuz 2021 yılından bugüne kadar 1065 bayanın öldürüldüğünü, 768 bayanın ise kuşkulu biçimde meyyit bulunduğunu belirtti.
Son vakitlerde hunharca işlenen bayan cinayetlerine çocukların ve bebeklerin de eklendiğini kaydeden Dr. Şevkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) misyona çağırdı.
Meclisin komite kurması için araştırma önergesi sunan Şevkin, Türkiye’de her gün en az 3 bayanın ya cinayete maruz kaldığını ya da kuşkulu bir halde hayatını kaybettiğini söyledi.
16 YILDA 4 BİN 696 BAYAN ÖLDÜRÜLDÜ
Her yıl kuşkulu ölümlerle birlikte en az 500 bayanın ömürden koparıldığını söz eden Dr. Şevkin, 2008-2023 yıları ortasında erkeklerin en az 4 bin 401 bayanı öldürdüğünün tespit edildiğini, 2024 yılının birinci 9 ayında 295 bayanın cinayete kurban gittiğini, 194 kuşkulu bayan vefatı gerçekleştiğini belirtti.
2024 yılının Ekim ayı başlarında İstanbul’da Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in tıpkı kişi tarafından canice öldürülmesi, Mersin’de Sonay Öztürk’ün sevgilisi tarafından boğularak hayattan koparılması, Diyarbakır’da Bedriye Işık’ın evli olduğu erkek tarafından katledilmesi, Tekirdağ’da Fatma Özdemir’in kendisine platonik aşk beslediği savunulan bir erkek tarafından silahla vurularak öldürülmesinin yanı sıra 2 yaşındaki bir bebeğin de istismar nedeniyle ölmesinin artık dayanılmaz bir hale sebep olduğunu aktaran Dr. Şevkin, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde hemen Araştırma Kurulu kurulması, daha fazla bayanın cinayete maruz kalmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir” dedi.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en değerli yasal destek olan 6284 sayılı Kanun’un faal uygulanmadığı, uygulamayanların yargılanmadığı bu düzlemde bayana yönelik şiddet kabahatlerinin işlenmesinin kaçınılmazlığından bahseden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
– Bayana yönelik şiddetle uğraş etmenin tek yolu, bu sorunun sebebi olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile gayrettir. Bu gayretin en net ve kapsamlı sözü İstanbul Sözleşmesi’ndedir. Bayanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıklamasına karşı durmaya devam edecek, İstanbul Sözleşmesi’nden de haklarından da vazgeçmeyecektir. İstanbul Kontratı, bayanları muhafazaya dönük bir gelişme olarak hayata geçirilmiş fakat sonrasında atılan yanlış adımlar bayan ve çocukları tam manasıyla muhafazasız bırakmıştır.
– Bayana yönelik şiddet ve mesken içi şiddetten arınmış bir Avrupa oluşturmak için yapılan İstanbul Kontratı, bayanlar için son derece ehemmiyet taşımakta fakat Türkiye’de imzalanmasına, isminin da ‘İstanbul’ olmasına karşın yürürlükten kaldırılmıştır. Bayanları şiddete karşı korumak, bayana yönelik her türlü ve mesken içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve büsbütün sona erdirmek” maksadını taşıyan İstanbul Kontratı yine hayata geçmelidir. 6284 sayılı yasanın faal olarak uygulanması sağlanmalıdır.
“RUHSATSIZ SİLAH SAYISI 36 MİLYONA DAYANDI”
– Türkiye’de öldürülen bayanların yarısından birçok ateşli silahla ömürden koparılmaktadır. Türkiye’nin en değerli problemlerinden biri de ferdi silahlanmadır. Kişisel silahlanma en çok bayanları vurmaktadır. Türkiye’de ruhsatsız silah sayısının 36 milyona dayandığı çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Türkiye’de bayan cinayetleri ve bayana yönelik şiddet tahammül edilemez bir hal almıştır. Türkiye, bayan cinayetlerin önüne geçmek zorundadır.
“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
– Bayana yönelik şiddet ve bayan cinayetleri politiktir, zira şiddeti önlemede ve şiddet mağdurunu müdafaada devletin yükümlülükleri vardır. Bayanların erkeklerle eşit haklara sahip olduğu Anayasal garanti altındadır. Yeniden Anayasada bilhassa bayanların ve çocukların korunması için müspet ayrımcılığa da vurgu yapılmaktadır. Çeşitli hafifletici sebepler gösterilerek cezai indirim yahut legalleştirme sona erdirilmelidir.
– Bayana yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerin sonlanması, hatalıların hak ettikleri cezayı almalarına dönük müeyyidelerin uygulanması, mağdurların haklarının aranmasına yönelik var olan yasalar hayata geçirilmelidir. Bayanların siyasete iştiraki, eşit temsili için imzaladığı milletlerarası kontratlar hayata geçirilmelidir. Belediyelerin, bayan hakları eşitlik siyasetleri geliştirmeleri, bayan danışma/dayanışma merkezleri, cinsel şiddet kriz merkez üniteleri oluşturmaları, kreşler ve bayan takviye ünitelerini hayata geçirmesi büyük kıymet arz etmektedir.