Geçmişten günümüze üç büyük imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul’un en özel değerlerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı, son zamanların en merak edilen yerlerinden biri. Peki Yerebatan Sarnıcı nerede? Yerebatan Sarnıcının hikayesi, özellikleri nedir? İşte tüm detayları haberimizde sizler için tek tek açıkladık…
Yüzyıllardır pek çok medeniyetin yuvası haline gelen İstanbul, köklü tarihi ve zengin kültürüyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Asya ve Avrupa’nın buluşma noktası haline gelen bu eşsiz kent, geçmişten günümüze özgünlüğünü kaybetmeyen yapılarla ön plana çıkıyor. Bir yanında Ayasofya Camii, bir yanında Topkapı Sarayı, bir diğer yanında Kız Kulesi gibi yüzyıllık bir birikimi gözler önüne seren bu topraklarda en dikkat yerlerden biri de Yerebatan Sarnıcı oluyor. Tarihin tozlu sayfalarına karışan Bizans’ın nadide eserlerinden biri olan Yerebatan Sarnıcı, son dönemlerde herkes tarafından merak konusu haline geldi. Gelin, bu inanılmaz yeri birlikte adım adım keşfe çıkalım.
YEREBATAN SARNICI NEREDE? YEREBATAN SARNICINA NASIL GİDİLİR?
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet ilçesinde Ayasofya Camii’ye oldukça yakın bir konumda bulunmaktadır. Kentin göbeğinde yer alan Yerebatan Sarnıcı, diğer önemli tarihi yapılara yakın olması sebebiyle güzel bir İstanbul turunun en önemli durağını oluşturuyor. Yerebatan Sarnıcı’na gitmek istiyorsanız T1 Tramvay hattını kullanarak Sultanahmet Durağı’nda inmeniz en kolay ulaşım yöntemi olacaktır.
YEREBATAN SARNICI NE ZAMAN YAPILDI? YEREBATAN SARNICININ ÖZELLİKLERİ NEDİR?
Stoa Bazilikası‘nın altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı olarak da adlandırılan Yerebatan Sarnıcı, 532 yılında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar nedeniyle halk arasında Yerebatan Sarayı olarak da anılan bu görkemli tarihsel yapı, toplamda 9.800 m2‘lik bir alan üzerindedir.
Uzunluğu 140 metre ve genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde olan bu dev yapı yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesiyle göze çarpıyor. Osmanlı Dönemi’nde de uzun süre halkın su ihtiyacını karşılayan sarnıç, içerisinde yer alan su Cebeciköy Kemeri ile 19 km uzaklıkta yer alan Belgrad Ormanı’ndan elde edildiği bilinmektedir.
Dünyaca ünlü yazar Dan Brown’un “Cehennem” adlı romanına konu olan 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun yer almaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar her sırada 28 tane olmak üzere toplamda 12 sıradan oluşuyor.
İnşasında 7 bin kölenin çalıştığı eşsiz yapıda en dikkat çeken detaylardan biri kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı‘dır. Roma Çağı heykel sanatının simgelerinden biri olan Medusa Başı hakkında günümüze kadar birçok rivayet ortaya atılmıştır.
Dünyada eşi benzeri olmayan bir atmosferi gözler önüne seren Yerebatan Sarnıcı, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin akın ettiği yapıların başında geliyor. Eğer İstanbul’u baştan sona keşfe çıkmak istiyorsanız mutlaka buraya gelmeyi unutmayın!